Sünnet-i Seniyyeye ittibâı kendine âdet eden, âdâtını ibadete çevirir, bütün ömrünü semeredar ve sevabdar yapabilir. | Bediüzzaman Said NURSİ

Nafile Namazlar ve Adab

“Evlerinizde Nafile Namaz kılınız. Evlerinizi kabirlere çevirmeyiniz.” Hadis-i Şerif

“Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın Sünnet-i Seniyyesinin menbaı üçtür: akvâli, ef'âli, ahvâlidir. Bu üç kısım dahi üç kısımdır: ferâiz, nevâfil, âdât-ı hasenesidir.
Farz ve vâcip kısmında ittibâa mecburiyet var; terkinde azap ve ikab vardır. Herkes ona ittibâa mükelleftir.
Nevâfil kısmında, emr-i istihbâbî ile, yine ehl-i iman mükelleftir; fakat terkinde azap ve ikab yoktur. Fiilinde ve ittibâında azîm sevaplar var. Ve tağyir ve tebdili bid'a ve dalâlettir ve büyük hatadır.
Âdât-ı seniyyesi ve harekât-ı müstahsenesi ise, hikmeten, maslahaten, hayat-ı şahsiye ve nev'iye ve içtimaiye itibarıyla onu taklit ve ittibâ etmek gayet müstahsendir. Çünkü herbir hareket-i âdiyesinde çok menfaat-i hayatiye bulunduğu gibi, mütâbaat etmekle, o âdâb ve âdetler ibadet hükmüne geçer.” Lem’alar, Risale-i Nur Külliyatından
Nafile Namazlar; Farz veya vacib namazlar dışında kalan ve Resûlullah (s.a.s)'ın kıldığına dair rivayet bulunan namazlar demektir. Bir hadiste bu nitelikteki sünnetler şöyle belirtilmiştir: “Her kim bir gün ve gecede, farz namazlar dışında on iki rekat namaz kılarsa, Allah Teala ona cenette bir ev bina edecektir.” Bunlar şu namazlardır: sabah namazından önce iki rekat, öğleden önce dört rekat, öğleden sonra iki rekat, akşamdan sonra iki rekat ve yatsıdan sonra iki rekat.
Sabah namazının farzından önce kılınan iki rekatlık sünnet. Bu Sünnet, en kuvvetli bir sünnettir. Başka hiç bir sünnet kaza edilmezken, sabah namazını kılamayan kişi aynı gün zevalden önce farzını kaza ederken, sünnetini de birlikte kılar.

Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Sizi atlar kovalasa da sabah namazının iki rekat sünnetini terk etmeyin.”
“Sabah namazının iki rekât sünneti dünyadan ve dünyada bulunan her şeyden daha hayırlıdır.’’

Hz. Aişe (r.anha)şöyle demiştir: “Hz. Peygamber, sabah namazının iki rekatı gibi başka hiçbir nafile namaza devam etmemiştir.’’
Teravih namazı: Bu namaz erkek ve kadın için müekked sünnettir. Çünkü teravih namazına hem Hz.Peygamber, hem de ondan sonra raşid halifeler ve ashab-ı kiram devam etmişlerdir. Teravih namazını cemaatle kılmak sünnettir. Çünkü Resulullah (s.a.s), Ramazanın üçüncü, beşinci, yedinci ve yirminci gecelerinde bu namazı mescitte cemaatle kılmıştır. Sonra müminlere farz olur endişesiyle mescide çıkıp kıldırmamıştır.

Teravih namazı Ramazan ayına mahsus olup, yatsı namazından sonra ve vitirden önce kılınır. Bu namazın gece yarısından veya gecenin üçte birinden sonraya bırakılması müstehaptır.
Teravih namazı tek başına kılınabilir, fakat cemaatle kılınması daha faziletlidir.

Teravih namazının rekat sayısı yirmi olup, bu sayı Hz. Ömer'in uygulamasına dayanır. Çünkü; Hz.Ömer (r.a) halifeliğinin sonuna doğru bu namazı Mescid-i Nebevî'de Devlet başkanı olarak yirmi rekat kıldırmıştır. Bu miktara sahabeden karşı çıkan olmamıştır.
Evvabin namazı: Evvabin, evvab kelimesinin çoğulu olup, Allah Teala’ya çokça yönelen kişi, işlediği bir günahtan hemen tevbe ve istiğfar eden anlamlarına gelir. Akşam ile Yatsı namazları arasında, İki ila altı rekâta kadar kılınabilir. Niyet ettim Allah rızası için evvabin namazını kılmaya şeklinde niyet edilebilir.

Hz.Peygamber, akşam namazından sonra altı rekât kılınan namazın evvabinden sayılacağını bildirmiş ve arkasından şu ayeti okumuştur: “Eğer siz iyi olursanız, şunu iyi bilin ki Allah kötülükten yüz çevirerek tövbeye yönelenleri (evvabin) son derece bağışlayıcıdır.”

Ebu Hureyre (ra)den nakledilen bir hadiste, Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kim akşam namazından sonra aralarında dünyevi kötü bir şey konuşmaksızın altı rekât namaz kılarsa, (kıldığı bu altı rekâtlık namaz) onun için on iki senelik ibadete denk kılınır."     

Ayrıca Peygamberimiz (sav)in, akşam namazından sonra altı rekât nafile namaz kıldığı ve "Her kim akşam namazından sonra altı rekât nafile namaz kılarsa, denizlerin köpükleri kadar olsa bile günahları affedilir." dediği nakledilmektedir.
Kuşluk Namazı (Duha Namazı): Duhâ kelimesi; kuşluk vakti, gün aydınlığı manalarına gelir.

Duha namazının vakti, güneş doğup bir miktar yükseldikten sonra başlar, istiva (öğle kerahet vaktinin başladığı zaman, yani öğle namazından 30-40 dakika öncesi.) zamanına kadar sürer. Mendub bir namazdır. 2, 4, 8 veya 12 rek`at olarak kılınır. Resûl-i Ekrem`in (a.s.m) kılmayı sevdikleri bir namazdı. 8 rek`at olarak kılınması daha faziletlidir.

Kuşluk namazı ile ilgili Resûl-i Ekrem`den (a.s.m) şu hadîs-i şerîf mervîdir: "Kim kuşluk vaktinde namaz kılmaya devam ederse, günahları deniz köpüğü kadar dahi olsa (kul hakkı hâriç) mağfiret olunur."

Ebu Hüreyre'den; Resûlullah (s.a.v.) bana üç şeyi tavsiye etti; onları ölünceye kadar bırakmam: “Her aydan üç gün oruç tutmak, duhâ (kuşluk) namazı kılmak, vitir namazı kılıp da uyumak."

Ebu Zerr ve Ebu 'd-Derdâ (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: Resulullah (a.s.m) buyurdular ki: "Allah Teâlâ hazretleri dedi ki: "Ey Âdemoğlu! Günün evvelinde benim için dört rek'at namaz kıl, ben de sana günün sonunu garantileyeyim.''

Taberânî Mu'cemü'l-Kebir adlı eserinde Ebu'd-Derdâ yoluyla Peygamber Efendimizin (s.a.s.) şöyle dediğini naklediyor: "Kim iki rekât duhâ namazı kılarsa o kimse gafil kimselerden olmaz.”
Teheccüd Namazı: Teheccüd namazı, yatsı namazından sonra bir miktar uyuyup kalkınca kılınan bir gece namazıdır.

Teheccüd namazının vaktiyle ilgili olarak gelen rivayetlerde, gecenin ortası veya son kısmının namaz, dua ve istiğfarla ihya edilmesi tavsiye edilmektedir. İslâmın ilk devirlerinde henüz beş vakit namaz farz kılınmadan önce teheccüd namazı bütün mü’minlerin üzerine farzdı.

Miraç’la birlikte beş vakit namazın farziyeti sâbit olunca, teheccüd namazı ümmet için nâfile bir namaz olarak kalırken, bir Peygamber hassası olması cihetiyle sadece Peygamberimiz (a.s.m.) için farziyeti devam etti.

Bu namaz iki rekâttan sekiz rekâta kadar kılınabilir. Yani, imkân nisbetinde iki, dört, altı veya sekiz rekât olarak kılınabilir.

Cenab-ı Hak, mealen ayeti kerimelerde şöyle buyurmuştur:
Onlar, gecelerini Rabbleri için kıyama durarak ve secdeye kapanarak geçirirler.”(Furkan, 64)
“Şüphesiz ki gece kalkıp ibadet etmek daha tesirli ve o zaman okumak daha elverişlidir. Çünkü gündüz, seni uzun uzun alıkoyacak işler vardır.” (Müzzemmil, 6-7)
“Gece Teheccüd namazı kılmak için yanları yataklarından uzaklaşır. Korku ve ümid ile Rabblerine dua ederler. Kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden de hayra harcarlar. Artık onlar için, yaptıklarına karşılık olarak gözler aydınlatıcı nimetlerden kendilerine neler hazırlandığını kimse bilemez.” (Secde, 16-17)

Hz. Bilal (r.a) anlatıyor: Resulullah (a.s.v) buyudular ki: "Size geceleyin kalkmayı tavsiye ederim. Çünkü o, sizden önce yaşayan Salihlerin âdetidir; Rabbinize yakınlık (vesilesi)dir; günahlardan koruyucudur; kötülüklere kefarettir, bedenden hastalığı kovucudur."

Ebû Hüreyre Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Gecenin (üçte ikisi geçip de) son sülüsü kaldığında Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ (keyfiyeti bizce meçhul bir halde) her gece dünyanın semasına inerek buyurur ki: Hani bana kim dua eder ki, onun duasına icabet edeyim! Benden kim hacet ister ki, dileğini vereyim! Benden kim mağfiret diler ki, onu mağfiret edeyim!”

Sahih bir hadiste, Peygamberimiz (a.s.v), "Farz namazlardan sonra en faziletli namaz gece namazıdır" buyurmuşlardır.
Abdest Namazı: Abdestten veya gusül abdestinden sonra vakit elverişli ise, yaşlık kuruyacak kadar bir süre geçmeden iki rekât namaz kılınması menduptur.

Hadiste şöyle buyrulmuştur: “Her kim abdest alır sonra da kalkıp iki rekât namaz kılarsa ve bu iki rekata kalbiyle yönelirse, o kimseye cennet vacip olur.”
Tahiyyet-ül Mescid Namazı: Mescide girildiğinde, Mescidin Rabbine selam vermek ve O'nu yüceltmek amacıyla iki rekât namaz kılması sünnettir.

Bir mescide girip de, meşguliyetinden veya vaktin keraheti gibi bir sebebden dolayı Tahiyyatü'l-Mescid namazını kılamayacak olan bir müslümanın: "Sübhanellahi velhamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber" demesi de müstahab görülmüştür.
Hadiste şöyle buyurulur: “Sizden her kim mescide girerse iki rekat namaz kılmadan oturmasın.”
İstihare Namazı: İstihare; bir şeyin hayırlı olanını istemek demektir. İstihare namazı, nasıl hareket edileceği bilinemeyen mübah işlerde manevi bir işarete nail olmak için kılınan iki rekâtlık bir namazdır. İstihare duasından sonra kıbleye yönelerek yatılır.

Cabir b. Abdullah (r.a) şöyle demiştir: Hz. Peygamber bütün işlerde bize Kuran’dan bir sure öğretir gibi istihareyi öğretir ve şöyle buyururdu: "Sizden biri bir iş yapmak istediği vakit, iki rekât namaz kılsın ve istihare duasını okusun.”
Tesbih Namazı: Tesbih namazının belli bir vakti yoktur. Kerahet vakitlerinin dışında her zaman kılınabilir. Bu namazı dört rekat olarak kılmak mümkün olduğu gibi, iki rekatın sonunda selam vermek suretiyle, ayrı ayrı ikişer rekat halinde kılmak da mümkündür. Her rekatta Fatiha ve bir sure okunur. Bu namazda üç yüz kere şu tesbih duası okunur: “Sübhanallahi vel-hamdü Lillahi ve la ilahe illallahü vellahü ekber ve la havle vela kuvvete illa billahil-aliyyil-azim”

Hz. Peygamber amcası Abbas (r.a)'a kendisini Allah'a yaklaştıracak bir ameli bildirmek için tesbih namazını talim buyurmuş ve eğer bu namazı kılarsa, günahları kum yığınları kadar çok olsa bile Allah'ın bunları mağfiret edeceğini bildirmiştir.

Bu namazı her gün, bu olmazsa cuma günü, bu olmazsa ayda veya yılda bir kere, bu da olmazsa ömründe bir defa kılmasını tavsiye etmiştir.
Hacet Namazı: Dünyevi ve uhrevi isteği olan kimse abdest alır, yatsı namazından sonra iki veya dört rekat, başka bir görüşe göre on iki rekat namaz kılar, sonra Allah Teala'ya senada ve Hz. Peygambere salatü selâmda bulunur, bundan sonra hacet duasını okuyup, isteğinin gerçekleşmesini Yüce Allah'dan ister.

Hacet Duası: “La ilahe illallahul-halimül-kerim. Sübhanellahi Rabbil-arşil-azim. El-Hamdü lillahi Rabbil-alemin, nes'elüke mucibati rahmetike ve azaime mağfiretike vel-ganimete min külli birrin ve's-selamete min külli ismin. La teda'li zenben illa gafertehu ve la hemmen illa mezahtehu ve la hacete hiye leke rizan illa kadayteha ya erhamerrahimin .”
Yolculuk Namazı: Yola çıkarken veya yoldan dönüldüğü zaman iki rekat namaz kılmak ve istiğfâr etmek, salavât-ı şerîfe getirmek, Fâtiha ve yedi âyet-el kürsî okumak menduptur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder